Yazdır

BEDİÜZZAMANIN TARİHÇE-İ HAYATINDAN BİR KESİT

Gösterim: 1413

Bediüzzaman,yirmi sene olduğu gibi, şu üç-dört senede de o kadar emsalsiz bir işkenceye maruz kalmıştır ki,tarihte hiçbir ilim adamına bu kadar caniyane bir su-i kasd yapılmamıştır.Denizli hapishanesinde  (1943-1944) bir ayda çektiği sıkıntıyı,Afyon’da bir günde çekmiştir!  (28 Ocak 1948)

Kendisine, bütün bütün kanunsuz muameleler yapılmıştır.

Hapisanede tam yirmi ay kışın, çok soğuk olan gayr-i muntazam bir koğuş içinde yalnız bırakılarak,tecrid-i mutlak içinde(tek başına)  imha olmasına intizar edilmiştir.(Beklenilmiştir.)

Kışın en şiddetli günlerinde, hapishane pencerelerinin iki milim buz tuttuğu zamanlarda zehir verilmiş;ihtiyar çok hasta haliyle,aylarca ızdırab çektirilmiştir.

Mübarek yatağında,bir taraftan bir tarafa dönemiyecek bir hale geldiği zamanlarda bile,hizmetine,bir talebesi olsun müsaade edilmemiştir.

O korkunç şerait altında,kendi kendine ölüp gitmesi beklenmiştir.

Hastalığı o kadar şiddetlenmiştir ki; günlerce bir şey yememiş ve gıdasız kalmış ve çok zaif bir vaziyete gelmiştir.

Böyle olduğu ve çok sıkı bir tarassut ve tazyikat altında bulundurulduğu halde, Risale-i Nur’un te’lifinden geri kalmamış,her hapiste olduğu gibi,burada da gizli olarak eser te’lif etmiştir.

Mahpuslar,gizli gizli Risale-i Nur’u elleriyle yazıp çoğaltmışlar ve hapishaneden dışarı da çıkararak neşrini temin etmişlerdir.

Bediüzzaman,hapiste olduğu günlerde dahi Risale-i Nur’un neşriyatı durmamış,perde altında yüz binlerce nüshaları eski yazı ile neşretmeye-Nur Kahramanı Husrev gibi –nur talebeleri muvaffak olmuşlardır.(Tarihçe-i Hayat Sh;476)

                                                                                                                         ( İbretlik olaylar,kitabından)