Cüleybib hayat kadınlarına düşkün biriydi.Bu haldeyken İslama davet edilir.Alıştığı bu hayattan vaz geçemeyeceğini söyler.
Daha sonra Peygamber Efendimizle,kendisini dinleyen bu genç arasında şöyle bir konuşma geçer.
-Böyle bir şeyin senin ananla yapılmasını ister miydin?
-Anam babam sana feda olsun ey Allah’ın Resulü istemezdim.
-Hiçbir insan da anasına böyle bir şey yapılmasını istemez! Senin bir kızın olsaydı,ona böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
-Canım sana feda olsun yâ Resulallah istemezdim.
-Hiçbir insan da kızı için böyle bir şey yapılmasını istemez!
-Halanla veya teyzenle böyle bir şey yapılmasını ister miydin?
-Hayır yâ Resulallah istemezdim!
-Kız kardeşinle ister miyidin bir başkası onunla zina etsin?
-Hayır,hayır istemezdim
Ve son söz;
-Hiç kimse de halasıyla teyzesiyle ve kız kardeşiyle zina edilmesini istemez.
Evet Allah Resulü (s.a.v) bu muhavere ile akıl mantık planında bu genci avucunun içine almış adeta teneşir tahtasına uzatmış ve onu bir cenaze haline getirmişti.
Ve artık sadece yıkaması kalmıştı. Nebiler Sultanı (s.a.v),büyük bir şefkatle elini bu gencin göğsüne koymuş ve şöyle dua etmiştir:
’Allahım bunun günahını bağışla, kalbini temizle ve namusunu muhafaza buyur’.
Az önce zina etmek için Allah Resulü’nden müsaade isteyen Cüleybib, bu muhavere ve duadan sonra büyük bir değişim yaşamış ve bir iffet abidesi haline gelmiştir ama daha önceki hayatı bilindiği için kimse ona kız vermemektedir.
Neden sonra yine efendimiz (s.a.v) araya girmiş ve Cüleybib evlenmiştir.
Evlendikten sonra katıldığı ilk muharebede de şehit düşmüştür.
Muharebe sonunda Resul-i ekrem Efendimiz etrafındakilere;
’Hiç eksiğiniz var mı?’
Diye sorduğunda ashab-ı kiram,
‘Yok ya Resulallah hepimiz tamamız !’ cevabını verirler. Ama Allah Resulü:
‘Benim bir eksiğim var!’der
Ve Cüleybib’in başucuna gelir.
Gençliğin yiğitliğin hakkını vermiş tam yedi kişiyi öldürmüş sonra da o şehit düşmüştür.
Şefkat Peygamberi onun başını dizine koymuş ve şöyle buyurmuştur :
“Bu Cüleybib benden ,ben de Cüleybibdenim “
Ve Cüleybib (r.a) bu payeye kavuşarak,ruhunun ufkuna yürümüştü.
( İnsan ve Topluma Ulaşma Yönüyle PEYGAMBER EFENDİMİZ Sh;98-99)