Cennettekiler cehennemdekilerle görüşüp konuşabilecekler mi?

Gösterim: 4583

SORU:Cennettekiler cehennemdekilerle görüşüp konuşabilecekler mi?

CEVAP:Uzaktaki bir arkadaşla bugün görüntülü olarak konuşabiliyoruz.Ahırette teknolojinin en son ve en üst düzeyde gerçekleşeceğini düşündüğümüz de Cennettekilerin Cehennemdeki tanıdıklarıyla  görüşüp konuşacaklarını aşağıdaki ayetlerde görüyoruz.

Geçmiş asırlarda cennet ile cehennem arasında çok uzun mesafe olması itibariyle sesin nasıl gideceği sorusu sorulmuştur. 20.asırdaki iletişim keşifleri on binlerce km. ötesi ile konuşmayı çocuklar için bile günlük iş haline getirmiştir.

44-45 – Cennetlikler cehennemliklere: “Biz, Rabbimizin bize vaad ettiği şeylerin gerçek olduğunu gördük; siz de Rabbinizin size vaad ettiklerinin gerçekleştiğini gördünüz mü?” deyince onlar: “Evet” diye cevap verirler.

Derken bir görevli aralarında: “Allah’ın lâneti o zalimlere olsun ki onlar insanları Allah yolundan uzaklaştırır, onu eğri büğrü göstermek isterlerdi ve onlar âhireti de inkâr ederlerdi” diye nida eder.

50 – Cehennemlikler cennetliklere: “Ne olur, lütfen suyunuzdan, Allah’ın size nasib ettiği nimetlerden biraz da bize gönderin!” diye seslenirler.

Onlar da: “Allah bunları kâfirlere haram etmiştir, bunlar kâfirlere yasaktır.” diye cevap verirler.

51 – O kâfirlere ki onlar dinlerini oyun ve eğlence konusu haline getirmişlerdi; dünya hayatı kendilerini aldatmıştı.

İşte onlar, kendilerinin en önemli günü olan bu günkü karşılaşmayı unuttular ve âyetlerimizi bilerek inkâr ettikleri gibi,

Biz de bugün onları unutup kendi hallerine terkedeceğiz.(Araf.s.)

   50 – Birbirleriyle sohbete girerler.

51-53 – Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı.

Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”

54-57 – “Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.

“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin!

Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!”

58-61 – Sonra cennetteki arkadaşlarına dönerek: “O ilk ölümümüzden sonra artık bize burada ölüm olmayacak değil mi, o azap bize hiç ulaşmayacak değil mi?

Ne güzel! Şükürler olsun! İşte kurtuluş, işte büyük başarı diye buna derler.

Çalışanlar, asıl, böyle bir başarı elde etmek için çalışsınlar!”(Saffât.s.)

40-42 Onlar mutlaka cennetlerde mücrimlerin hallerini hatırlarını soracaklar: “Neydi bu cehenneme sizi sürükleyen?”

43 – Onlar şöyle cevap verecekler: Biz namaz kılanlardan değildik.

44 – Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaçlarıyla ilgilenmezdik.

45 – Batıl sözlere dalanlarla beraber biz de dalardık.

46 – Bu hesap gününü yalan sayardık.

47 – Ölüm bizi yakalayıncaya kadar hep böyle idik.”

48–Artık onlara şefaatçilerin şefaati fayda etmez.(Müddesir.s) 

Âhirette tek konum yoktur; çeşitli safhalar vardır. Hesap ve hüküm zamanında sorma yoktur. Ama cennetlikler ve cehennemlikler yerlerine girdikten sonra birbirlerine soru sorup konuşurlar.

KAYNAK: mahşerde kazananlar ve Kaybedenler-2

Yorum ekle


Güvenlik kodu
Yenile

YUKARI