Kenan’da kardeşleri
Yusuf’u kuyuya attıkları zaman,
“Bana güzelce sabretmek gerekir.”
Diyerek Rabbine sığınan,
Bünyamin’in Mısırda tutuklandığı haberi gelince,
“Ben üzüntümü ve perişanlığımı
Ancak Allah’a şikayet ediyorum.”
Dualarıyla Allah’a iltica eden
Yakup Nebi ihlasıyla
Yak beni
Mısır ülkesinde zindandan çıkıp,
Makam ve mevkide zirvelere ulaşınca,
“Allah’ım beni Müslüman olarak öldür,
Ve salih kullarına kat.”
İfadeleriyle gerçek kazancın,
Ahiret yurdunda olacağını
Vurgulayan ,Yusuf gibi
Yak beni
İlahi dizeleri okurken,
“Ey dağlar ve kuşlar
Onunla beraber siz de zikredin.”fermanıyla
Dağları ve kuşları zikrine katan,
Davud nefesiyle
Yak beni
Medineye hicret yolunda
Sevr'e sığındığında,
Düşman takip edip
Kendilerini bulduğunda,
Titreyen Ebubekir’e
“Üzülme Allah bizimle beraberdir.”
Tesellisini veren El-Eminle
Yak beni
Firavun Musa’yı öldürmeye yeltenince
Müdafaya kalkan ve sonrasında,
“Ben işimi Allah’a bıraktım
O kullarını görmektedir.”
Nidalarıyla noktayı koyan
Mü’min Adam gibi
Yak beni
‘İlahi Tebligât’ı sunmak için gelen elçileri
Savunduğu için taşa tutulan,
Ve ruhunu teslim ederken
“Gir cennete denince
Keşke kavmim (bu güzel sonucu)bilseydi.”
Temennileri içinde kavrulan
‘Sahib-i Yasin gibi diğergamlıkla
Yak beni
Firavun’un huzurundayken
Sadece alacakları bahşişleri düşünen,
Gerçekleri görünce de,
Musa’ya ve getirdiklerine inanan
Ölümle tehdit edilince de,
“Mümkün değil bize gelen bunca delillere
Ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz,
İstediğini yap,sen ancak bu dünyada yapabilirsin”
Cevabıyla yüksek imanlarını hiçbir şeye değişmeyen
Sevâhib-i sahere inancıyla
Yak beni
Gazve dönüşü uykudayken
Düşman başucuna kadar gelip de,
“Şimdi seni benden kim kurtaracak”
Avazını duyunca
“Allâhhh!!!”diyerek
Düşmanın ödünü koparan,
Ahmed cesaretiyle
Yak beni
Kabe’yi görünce kendinden geçerek;
“Asi kulun sana geldi,
Eğer af edip bağışlarsan
Bağışlamak senin şanındandır
Kapından kovarsan,
Senden başka bana kim merhamet eder?”
Yalvarmalarıyla kendini Rabbe arz eden
İbrahim Ethem gibi
Yak beni Allah’ım
Ed-Dâî